Tuesday, October 4, 2011

Ölü blog'a ölü oyunlar

Çok evvel zamanda,
Çok Dead Space 2 yorumumdan,
Çok sonra,
Çok zaman geçti,
Çok oyun oynandı,
Çok hızlı velhassıl çok öfkeli review'lar;

(Çok alfabetik sıraya göre, but not really)

Aliens vs Predator 2010: Marine alien'ı nasıl tokatlıyor onu anlatsın biri bana.

Borderlands COOP: 2 mermili revolver'la 10 kişi öldürme sanatı.

Clive Barker's Jericho: O kadar oyun sorun çıkarmıyo sen niye ekran kartını overheat ediyosun? Sokim nostaljiye...

Doom2: Mouse+Klavye oynamak klavye+klavye olunca sinir stres oluyo insan. Sokim nostaljiye...

Doom3: Nası bi fenerdir ki pili 30 saniye dayanır?

Deus Ex: Human Revolution: Hack, stun, hack,stun, hack,stun, ad nauseum. Akabinde son model cyborg olup yusuf yusuf ofis masalarının altına saklanma ihtiyacı hissetmek paradoks teşkil etmez, ok? ok.

Left 4 Dead 2: Kan, revan, beyin ve zombiler. Pompalı tüfek kültüne katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.

Mirror's Edge: DÜŞECEM AK!

Portal 2: -CEM AK! DÜŞE-

Anomaly Warzone Earth: Durup şöyle uzaktan ateş etsek olmuyo di mi? Yol var diye illa lemming gibi gidicez turret'ın dibine dayak yemeye...

Warhammer 40k Space Marine: And they shall have no fear. They shall also have a crappy multiplayer experience.

AaAaAA!!! - A Reckless Disregard for Gravity: DÜŞÜYORUM LOLZ!

Assassin's Creed 2: Sapladığım hançer kadar, hanımefendilere de saplıyorum.

Assassin's Creed Brotherhood: O kadar hanımefendiye sapladık, illa bi yerden bi geri dönüşü olacaktı bunun.

Bastion: Bu narrator olayı pek şenmiş, David Attenborough da benim hayatımı narrate etsin.

Capsized: İnsan başka gezegene falan gitmesin, her yer bok püsür, skimsonik börtü böcek neyn. Bildiğin gereksiz iğrençlik, oturun oturduğunuz yerde.

Darksiders: 4. ya da 5. kere bitirmiş olmanın verdiği haz. O kadar efsanevi bi oyun da değil ama neblem işte, sue me.

Terraria: Kaz kaz bitmedi ak.

Swords & Soldiers: Kazasker deseler aha bu oyundakiler derim.

Rift: Trololololoclone

WoW: Ölse de kurtulsak.

Magicka: BANANAS!

Bioshock: Gördüğümüz 3. Big Daddy'i öldürmek için bütün malvarlığımızı çarçur ettikten sonra skerim bu oyunu demenin bünyede yarattığı hafifleme.

Friday, February 25, 2011

Ded-dü Sıpey-sü! HOoOoOooo*

*:(Japon turist şaşırma efekti)




Aylar yıllar geçer, Byb yine bir gazla yine saçma sapan, yine bir meh yazıyla döner. Efenim işbu post dahilinde muhterem Dead Space 2 isimli oyun hakkında atacağım, tutacağım, tutamazsam tuttururlar mı acep diye falcı yollarını tutacağım (falcı yolunu tutamazsam tut- tamam yeter).

Birinci oyuna seyirci olarak katılımda bulunduktan (ve oturduğum yerden de bi kamyon bok attıktan) sonra "ulan oyun olsun da beni oynasınlar" kervanına katılarak oynamaya karar verdiğim Dead Space 2 fevkalade bir süpriz mahiyetinde Doom3'ten beri alamadığım "altıma sçıcam, çok mutluyum" ruh halini tekrar bana yaşattı. O kadar yaşattı ki oynadıktan sonra yazmayı planladığım nahanda bu yazıyı anca oyunu 2. kere bitirdikten sonra yazmaya koyulabildim.

Bilen bilir, third-person shooter, first-person hack&slash sevmem, kafam girsin mütemadiyen derim. Ammavelakin, DS2'deki TPS bana hiç tiksindirici gelmedi (gariptir 1'e seyircilik ederken bok attığım unsurlardan biriydi), aksine bence oyun için en ideal görüntüyü bu sağlıyor. Arayüzün de sinsice oyuna yedirilmiş olması daha da bir havaya sokuyor insanı, böyle daha rahat bir bez bağlıyim de gelim ben dedirtiyor ferah ferah na-müsait coğrafyalara def-i cehat eyleyebilmek için.

Türlü türlü ucube kardeşlerimizi gatlarken alıştığımız FPS'lerde ne kadar kazma, ne kadar kabiliyetsiz nişan alabiliyorsak o kadar başarılı oluyoruz. Lakin kazma arkadaş Ücub-canı kol, bacak, göt, göğüs, dağ-taş tarayıp kesmesi ardından mutlu, mermisiz ama geçici bir süre hayatta buluyor. Öte yandan l33t FPS keskin nişancımız, oda dolusu Ücub-can'a head-shot attıktan sonra Ücub-can'lar için kafalarının O KADAR DA mühim olmadığını öğrenerek mutsuz, mermili ve kalıcı bir süre ölü bulur.

Ücub-can

Ücub-can'larla münakaşalarımız sırasında bir yığın farklı argüman kullanabiliriz. Misal benim favorim Force gun + Stasis + Party HARD. Force gun ile hüfleyip Ücub-can yerdeyken alayını stasis'le donduruyoruz ardından PARTY HARD NEGRAZ! Baktınız sizi açmadı sittin çeşit silah/ateş modu/modifikasyonla kendinize yakışan münakaşa sitilini geliştirebilirsiniz, pyro fanatikleri için bir adet alev makinası bile mevcut bulunmakta.


Edward Norton Party Hard manevrasını gösteriyor.




Aman dikkat spoiler var falan gibi olaylara girmeyeceğim lakin spoiler vermeyeceğim lakin oynayın görün arkadaşım, ama şu solumda gördüğünüz ingiliz aksanlı YU BASTIĞD! diyişini yidiğim hanımefendinin bi resmini koymayı görev bilirim. Güzelim gözü- MA BAD! gözleriyle paçamızdan akan Ücub-can'larla dolu oyuna ayrı bi güzellik katıyor. Yirim seni Ellie.

Uyleyken (if X) buyle (then Y), yani if X = then Y üzerinden, X=Y'ye gidecek olursak uyleyken (if X) buyleyse (then Y) aynı zamanda uyleyken uyle ve buyleyken buyle bu oyun. Oynayın, coşun, sçın sıvayın. Sonuçta eğlenirsiniz, lakin ben eğlendim. Ben zevkleri gelişmiş bir insan olduğuma göre siz eğlenmezseniz zevksizsiniz arkadaşım. GTFO.

Tuesday, January 11, 2011

Monday, January 10, 2011

Patch Notes

Efenim aylardan sonra artık yeni bir post yazmanın zamanı geldi, velhassıl geçti (Bkz: Please Loading).

Naptım? Nettim? Gezdim, dolandım, 85 oldum, dayı oldum, sinir oldum, gıcık oldum, mesut oldum, müsait oldum, oldum olmasına ama tabi blog'a yazı yazan bir şahıs olmadım. Bugün ona el atacağız cümbür cemaat;

Boş beleş dolanmanın verdiği ferahlıkla doğal olarak bir kamyon oyun oynuyor insan ya da bir oyunu kamyonlarca saat oynuyor. Ben de insanlardan geri kalmayacağım diyerekten bulduğumu oynuyorum tabii ki, bilhassa bir Cataclysm'dir geldi fıldır fıldır döndük dolandık Azeroth'un çayırında çimeninde. Dostlarla siber-özlem giderdik (Bkz. ss1) falan fişmekan... An itibariyle yeni guild'imle 9/12 progress eylemiş bulunmanın verdiği buruk mutluluk mevcut, Arman'sız, Cantürk'süz raid'ler ne kadar zevk verebilirse artık insana (phat lewt düşürdüğü kadar o'course).

ss1

Raid'ler. Raid'ler hoş, güzel, abidik gubidik yeni atraksiyonlu mekanikler, vent'te MOAR DPS MOAR INTERRUPT MOAR HEAL diye bağıran bir raid lead mevcut. Blizzard bazen olayın bokunu çıkarabiliyor etik olarak (Bkz. Blackwing Descent - Atramedes, görme engelli bir ejderi öldürmek biraz ayıp, biraz na-politik, biraz acımasızca AMA pezevenk benim bow'umu düşürmediği sürece başına ne gelse yeridir, ffs...).

İşin esprisi bir yana (Bow'um hakkında gayet ciddiyim, gief) bir kamyon yeni ilginç encounter mekaniği mevcut, eğlencesi bol, genel itibariyle faceroll'dan uzak bir içerik var şu anda, mutluyum mesudum, zorladığı oluyor ama bokunu çıkarmıyor (Bu cümle Nefarian'ı denerken muhtemelen yalanlanacak, kader kısmet).

Yeni guild dedim, ortam fena değil, en azından sümüklü çoluk çocuk nazı dırdırı nerdrage'i yerine 30-40 yaşındaki adamların nazını dırdırını nerdrage'ini çekiyoruz, kaliteli ve deneyimini belli eden nerdrage'ler.

Daily quest'ler, raid'i, osu, busu, yine WoW işte. Biraz daha cilalı, biraz daha az kanser edici unsurlu ama hemen şimdi şuracıkta aklıma sayfalarca yazacak bir şey gelmiyor. Bu demek değil ki sıkıcı ama oynaması anlatmasından daha başarılı o yüzden gidin oynayın görün arkadaşım, ffs... WoW muhabbetini SW semâlarında karizma yaparken noktalıyorum (Bkz. ss2)

ss2

Vizyonumdaki film/dizi/bok/püsüre bir bakalım;

Rubicon: Komplo teorileri, şifreler, kodlar bilmeceler, cizısfakinmindfuck karman çormanlığı. İzleyin diziyi ama benim gibi izlemeyin (bug'lı dosyalar, durup durup orda burda başa atıyor).

The Other Guys: Mügemmel derecede absürd bir film. Diyalog, kurgu, koreografi açısından İngiliz absürdizmini aratmıyor, tabii ki Python gibi üstadları hala geçemez ama fevkalade bir film. Cantürk'ü ve Arman'ı ben olmadan bu filmi izlemekten men ediyorum, bu sefer şakası yok harbi Testiküler Barbeque a la Cantürk'ü deneyimlememiz muhtemel nargile bulunursa ortamda.

KT Tunstall Tiger Suit diye yeni albüm çıkardı, hoşuna kaçanlar baksın, duymamış etmemiş insanlar da baksın, beğenmezse eleştiri/fikir/düşüncelerini yüksek bir sesle duvara bağırarak dile getirebilirler, anca o kadar kaale alırım lakin benim hoşuma gitti. İyice süslü püslü bi yazı olsun diye videosunu bile link'liyorum, oh. my. god.



Peki, niye boş beleş dolanıyor bu adam? Kısaca NFC. Maaş kölesi olmayı gönülden isterim (lies.), işe git eve gel röahaha demeye vakit olmasın ben de isterim (lies.), cibil cibil param olsun ben de isterim (QFT) ama kader kısmet, başvurulara cevaben baş almış bulunmaktayım, teşebbüslerimin sonu olmayacaktır. Boring stuff.

Bir sonraki yazımızda daha derinlemesine bakacağımız konular olacak, mesela; Tüftüf mermisi olarak tampon kullanılır mı? Öyle mi olsa daha iyi böyle mi? Onlar şimdi asker, ben şimdi şuracıkta değilim, di mi? Babam buyle kek yapmayı nerden öğrendi?

Also, cocks.